Selülit neden olur?
Selülitin oluşumuna tek bir neden yol açsaydı, onunla mücadelede kolay olabilirdi. Fakat birçok faktörün etkili olduğu selülit için öne çıkan bazıları şunlardır:
Hormonal nedenler; Selülit’in, bayanlardaki ergenlik, hamilelik, menopoz gibi önemli hormon değişikliklerinin olduğu dönemlerde ortaya çıkması veya artması çok iyi bilinir. Kadınlık hormonu olan östrojenin selüliti arttırdığı gösterilmiştir. Doğum kontrol hapları da selüliti arttıran sebeplerdendir.
Genetik; Eğer annenizde varsa selülit’in sizde de görülmesi çok büyük olasılıktır.
Kilo fazlası; Kilolu bayanlarda selülit daha şiddetlidir. Fakat zayıf olmakla da selülitten korunulmuyor. Ne kadar zayıf olursak olalım, hepimizde derialtı yağ dokusu vardır. Selülit sorununu oluşturan derindeki değil yüzeydeki yağ dokusudur.
Beslenme; Tek yönlü ve sağlıksız beslenme selülitin ana nedenlerinden biridir. Fast-food ve hazır gıdalarla beslenme, yiyeceklerimizde fazla miktarda şeker, yağ ve tuz olması selülit oluşumuna neden olmaktadır.
Kola ve kahve; Besleyici değerleri olmadığı halde tükettiğimiz kafein içeren bu ürünler yağ dokusunda ödeme sebep olarak, selüliti arttırmaktadırlar.
Hareketsiz yaşam; Günümüzde birçok işi makinelere bıraktığımız için ortaya çıkan hareketsiz yaşam tarzı, birçok hastalığın yanında Selülit oluşumuna katkıda bulunmaktadır.
Sigara ve alkol; Selülit oluşumuna katkıda bulunan faktörlerdendir.
Selülitin oluşumundan korunabilir miyiz? (Selülit Tedavisi)
Selütin olmaması, artmaması ya da selülitin tedavisi sonucu ortadan kalkması veya büyük ölçüde düzelme sağlandıktan sonra, bu durumun sürdürülmesi de size bağlıdır. Ne yazık ki selüliti oluşturan olumsuz metabolik süreçler devam etmektedir. Korunma ancak yaşamınızda yapacağınız bazı olumlu değişikliklere bağlıdır.
Korunmada dikkat edilmesi gerekenler:
Kilo vermeniz ve bunu korumanız gerekli. Selülit her ne kadar zayıf kişilerde görülse de, fazla kilolar ile arttığı bir gerçektir. Bundan dolayı kurtulacağınız fazla kilolar, selülitten kurtulmanıza da yardım edecektir. Ayrıca kilonuzu sabit tutmanızda çok önemlidir. Sık kilo alıp verme derideki esneklik kaybı ile selülite zemin hazırlar.
Beslenmenizde kalıcı değişiklikler yapmanız çok önemli. Tuz, şekerli ve yağlı gıdalar yanında kahve, neskafe, kola, alkolden de uzak durulmalı. Beslenmenizin sebze ve meyve ağırlıklı olmasına dikkat etmeniz çok önemlidir.
Düzenli aktiviteler ile selülite meydan okuyun. Yürüme, koşu, yüzme, aerobik, dans gibi fiziksel aktiviteler, bu savaşta en önemli yardımcılarınızdan olacaktır.
Su içmeyi unutmayalım. Tedaviler sırasında günde en az 2 litre, daha sonra ise günde en az 1.5 litre su içmeyi ihmal etmemek gereklidir.
Sigarayı bırakın ve stresten uzak durun. Demek çok kolay ama sigara ve stresin iç organlara yaptığı olumsuz etkilerin yanında, görünümümüzü de olumsuz etkilediği kanıtlanmış durumdadır.
Selülitinizin kaçıncı aşamada olduğunu test edebilirsiniz
Selülitle mücadelede önce bilinmesi gereken onun şiddetidir. Selülit için sizin de kendinize kolayca uygulayabileceğiniz derecelendirme göstergeleri vardır. Selülitin 4 aşaması vardır.
Aşama 0: Normal durumda veya kaslar kasıldığında da selülit görünümü yoktur.
Aşama 1: Ayakta dururken ve yatarken selülit görülmez. Normal durumda selülit görünümü yokken, kaslar kasıldığı zaman veya deri elle sıkıştırıldığı zaman portakal kabuğu görünümünün oluşmasıdır.
Aşama 2: Ayakta dururken sellülit görülür ancak yatarken kaybolur. Elle sıkıştırılmadan veya kaslar kasılmadan bile portakal kabuğu görünümü vardır. Fakat yatağa uzanınca veya öne doğru eğilince portakal kabuğu görünümü kaybolur. Sorunlu bölgede solgunluk, deri ısısının düşmesi ve deri elastikiyetinin azalması dikkati çeker.
Aşama 3: Ayakta ve yatarken selülit görüntüsü ortaya çıkmakta. Portakal kabuğu görünümü iyice yerleşmiştir. Yatağa uzanma veya öne eğilme ile de geçmez. Derideki solukluk, ısı düşmesi ve elastikiyet kaybı iyice belirgindir. Selülitli bölgede varisler görülebilir. Elle muayenede küçük yuvarlak nodüller hissedilir.
Aşama 4: Derece 3 ün daha ilerlemiş formu. Deri her zaman derin selülitler içerdiğinden dalgalı görünümdedir. Elastikiyet iyice azaldığından sarkmalar vardır. Cilt dokusu süngerimsi ve pörsük görünümdedir. Elle muayenede sert iri ve ağrılı nodüller saptanır.
